Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

OSMANLI'YI KAHVEHANELER Mİ BİTİRDİ?

17. yüzyılda Avrupa ticaretinin getirdiği ve bugün bize önemsiz gözüken maddelerin yayılışı, ancak dikkatle bakıldığı zaman fark edilebilecek etkiler yaratmıştı. Bunların başında kahve gelir. Bir yüzyıl önce caiz olup olmadığı hararetle tartışılan, yasaklanan, uğrunda çok kişinin canını yitirdiği kahve, tütün, alkollü içkiler ve keyif verici maddelerin kullanılması serbestleşmiştir. Avrupa'da olduğu gibi, burada da devlet bunlardan hazinesine gelir sağlamanın tadını almıştır; hattâ ileride göreceğimiz gibi, bunlardan sağlanan gelirlerle geniş bir askerî reform (Nizam-ı Cedit) girişiminin finansmanına çıkılmıştır. Kahvenin serbestleşmesinin en devrimci sonucu, sayısız kahvehanenin açılması olmuştur. Günümüzde hemen hemen sönmüş olan eski kahvehanenin siyasal önemini, bugün bizim gözümüzde canlandırmamız biraz güçtür.  Avrupa'da bile hükümetleri korkutan kahvehaneden korkmakta Osmanlı devletinin daha haklı endişeleri vardı. Osmanlı devleti tebaasının, yani reayanın camiden, me

KÜRESELLEŞEN DÜNYA SLAYT İNDİR

  Bu sayfada sizler için hazırladığımız tarih konu anlatım slaytlarına yer verdik. Slaytlar yeni müfredata uygun olarak hazırlanmıştır. KÜRESELLEŞEN DÜNYA sunusu hazırlanırken yeni ders kitabından yararlanılmıştır. Bu tarih sunuları öğrenci arkadaşlarımızı tarih derslerine ve ayt tarih, tyt tarih sınavlarına hazırlamak için oluşturulmuştur. Öğretmen arkadaşlarımız da bu sunuları etkileşimli tahtadan açarak okul derslerinde, destekleme ve yetiştirme kurslarında kullanabilirler. İyi çalışmalar. ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ 5. ÜNİTE KÜRESELLEŞEN DÜNYA SLAYTI İNDİRMEK İÇİN TIKLA

Osmanlı Padişahları Peygamber'in Halifesi Değil, Tanrı'nın Halifesidirler

Peygamberin halifeliği Osmanlılardan önce bile çok tartışmalı ve su götürür bir sorun olmuştu. Bundan başka, Tanrı'nın seçmesi, bir hak olarak Osmanoğullarının en büyüğüne geçecek bir mirastır; o, bir mülk gibi tevarüs edilir.  Bu asla şüphe ve tartışma konusu olmamıştır. Padişahlık makamı bu inanca dayanır. Önemli ve geleneksel kutsallığı olan, padişahın kişiliği değil bu makamdır. Bu kişiler arasında cahil olanlar, ahlâksız olanlar, akılsız olanlar, hattâ öldürülenler görüldüğü halde  makamın meşruluğunu padişah gücünün hemen hemen sıfıra indiği zamanlarda bile inkâr edecek cesarette bir güç çıkmamıştır.  Onu, en son, Cumhuriyeti kuranların gücü inkâr edebilmiştir. Bu ilkeleri kabul eden kişiler için normal ve ideal toplum düzeni, sürekli olarak denge halinde duran toplumdur. Tanrı toplumun bölümlerini ayrı ayrı yerlere koymuş, her birine verdiği görevlerle onları yerlerine yerleştirmiştir. Bu topluma "reâyâ" yani "sürü" denir. Tanrı'nın seçtiği vekili